EDİRNE
   
  edirne
  KIRKPINAR
 

 
     
 

Orhan Gazi’nin Rumeli’yi ele geçirmek için düzenlediği seferler sırasında, kardeşi Süleyman Paşa 40 askerle Bizanslılar’a ait Domuzhisar’ın üzerine yürür. Baskınla burasını ele geçirirler. Öteki hisarların da ele geçirilmesinden sonra, 40 kişilik öncü birlik geri dönerler ve şimdi Yunanistan’ın topraklarında kalan Samona’da mola verirler. 40 cengaver burada güreşe tutuşurlar. Saatlerce süren güreşlerde, adlarının Ali ile Selim olduğu rivayet edilen iki kardeşin bir türlü yenişemedikleri görülür.

Daha sonra bir Hıdrellez gününde, Edirne yakınlarındaki Ahıköy çayırında aynı çift yeniden güreşe tutuşurlar. Bütün bir gün güreşmelerine rağmen yine yenişemeyen kardeş pehlivanlar, gece boyunca da mum ve fener ışığında mücadelelerini sürdürmeye devam ederler. Ancak solukları kesilerek oldukları yerde can verirler.
 

Arkadaşları onları aynı yerdeki bir incir ağacının altına gömerek oradan ayrılırlar. Yıllar sonra ise aynı yere gittiklerinde iki pehlivanın mezarlarının bulunduğu yerde gür bir pınar görürler. Bundan sonra halk orada yatanların anısına o yöreye, “KIRKPINAR” adını verirler.

Yunanistan’ın Samona köyünün merası içindeki alan asıl KIRKPINAR çayırlıdır. Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı sonunda Kırkpınar Güreşleri Edirne ile Mustafapaşa  yolu arasındaki “Virantekke” denilen yerde düzenlenmiştir.

Cumhuriyet’ten sonra 1924 yılında ise güreşler Edirne’nin Sarayiçi mevkiinde yapılmaya başlanmıştır.

Kırkpınar Güreşleri 1928 yılına kadar ağaları tarafından düzenlenmiştir. Güreşlerdeki ödülleri ve misafirlerin ağırlanmasını hep ağalar karşılamıştır. Ancak 1928 yılında ülkede meydana gelen ekonomik sıkıntılar nedeniyle ağalığa talip çıkmayınca, güreşlerin organize ve gelenleri ağırlama işi Kızılay ve Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından üstlenilmiştir.

1946 yılında ise Tarihi Kırkpınar Güreşleri Edirne Belediyesi’nce düzenlenmeye başlanmıştır. Bu yıl da zamanın Belediye Başkanı Tahsin ŞIPKA Kırkpınar Güreşleri’ni Belediye hizmetleri arasına almıştır.

 


 

 
       
 

KISPET:
Kıspet pehlivan için çok önemli olan bir unsurdur.Kıspet sözü Kisveden gelir.Bazı yerderde”kısbet” derlersede bizde kıspet olarak bilinir.Kıspet dikmek ayrı bir iştir ve pek öyle sanıldığı gibi saraç işi değildir. Kıspet dikmenin bir çok inceliği vardır.Kıspetin beli düz ve kıvrımlıdır.Kenarın iç tarafına uçkur vazifesini görsün diye kalınca bir ip parçası geçirilmiştir.Bu ip  bir uçkur gibi kıspetin beli açar ve kapar.”Kasnak“ diye buraya derler.Bazı yerlerde”peşkavaz” diye anılır.Güreşte hasmın eli bu kasnağı kolaylıkla tutmasın diye bazı kıspetlerde kasnağı beş,altı kat deriden yaparlarmış.Bu deri hem sert hem enlidir.kıspetin arka tarafı pehlivanın oturması için geniş yapılır.fakat uyruk ve paçalar dardır.Ancak pehlivanın bacağı girip çıkar.Paçalar sayvanlıdır.Bu paçalar baldırın üstünden iple bağlanır.Paçalar, hasmın eli veya parmağı içeri girmesin diye güzelce sıkılır.Paça iç taraftan keçebent denilen keçe parçası veya bez ile sarılır.Paçanın adı da şirazedir.
 
 
       
 
ZEMBİL:
Kıspetler “zembil” adı verilen sazdan yapılmış bir torbada taşınırlar.
Bu zembil’in en büyük özelliği pehlivanın kıspetine bulaşan yağı dışarı vermemesidir. Usta pehlivanlar gelecekte başarılı olacaklarına inandıkları çıraklarına zembillerini taşıtırlar,bu bir gelenektir. Ayrıca güreşi bırakan pehlivan zembilini duvara asar.
 
       
 
YAĞLANMA:
Güreş esnasında vücudun kavranması güç olsun diye pehlivanlar zeytinyağ ile yağlanmaktadır. Pehlivanlar yağ ve su ile doldurulmuş kazanların etrafında yağlanırlar. Pehlivanlar önce sağ elle sol omuza,göğse kol ve kıspete yağ sürerler daha sonra sol elle aynı işlemi yaparlar. Pehlivanlar bu arada birbirlerinin sırtını yağlarlar. Güreş başladıktan sonra pehlivanlar çayırda dolaşan iblikçilerden diledikleri zaman yağ ve su alabilirler.
 
       
 
DAVUL ve ZURNA:
Davul güreşin en önemli öğelerinden olan davul ve zurnada Kırkpınar’a has bir melodi bulunmaktadır. Yağlı güreşlere çalacak olan müzisyenlerin güreş ezgilerini çok iyi bilmeleri, güreşin gidişatına göre müziğin ritmini ayarlamaları gerekir.
 
       
 
PEŞREV:
Güreşin başlangıcı ve güreşe hazırlıktır.Ahenkli ve mevzulu bir biçimde güreşe ısınma hareketi olarak bilinen peşrev seyircilerin göz zevkini okşamasının yanında pehlivanın moralini yükseltir. Pehlivan peşrevle,kaslarını,nefsini,kalbini  ve beynini başlayacak olan güreşe hazırlar. Güreşmek üzere çayıra çıkan pehlivanlar ahenkli bir şekilde ellerini ve kollarını sallayarak peşreve başlarlar. Peşrevde üç kez ileri üç kez de geri gidişten sonra yere sol diz ile çökülerek önce sağ el yere,dize,dudağa ve alına üç defa değdirilir. Bu merasim bitikten sonra sıçrayarak “Hadi bre” pehlivan diye nara atılır. Karşılıklı gidiş ve gelişten sonra rakibin paçaları yoklanır, sırtı sıvazlanır, enseler bağlanır,eller tutuşur ve böylece güreşe girilmiş olur.
 
 
       
 
CAZGIR:
Çayırda güreşecek olan pehlivanların adlarına ,lakaplarını,oyunları seyircilere anlatan kişidir.genellikle eski pehlivanlardan olan cazgırlar gürşecek pehlivanları bütün özellikleriyle halka anlatır ve dualarla pehlivanları meydana sürer. Bu merasimden sonra pehlivanlar da halka doğru yürüyerek güreş için hazırlığa başlarlar. Buna yağlı güreşte “çıkış” adı verilir. Cazgırın çeşitli duaları vardır. Pehlivanlar için olan dua şudur;
 
Pehlivan pehlivan
Alta gelirsen apış
Üste çıkarsan yapış
Alta geldim diye üzülme
Üste çıktım diye sevinme
Vur sarmayı kündeden at
Gönder Muhammed’e
Salavat
Allah Allah illallah
Muhammedin Resul Allah
Alkışlarla diyelim Maşaallah
Haydi Allah derman versin..

 

 
       
 
HAKEM:
Yağlı güreşin ilk zamanlarında birkaç eski pehlivan, köy ağaları veya güreşlerden anlayan birkaç kişi kurallara aykırı iş yapılmasın diye güreş meydanının bir köşesine oturur güreşleri kontrol ederdi. Bu gün ise kuralları uygulayan hakem heyetleri oluşturulmuştur.
 
     
 
BAŞPEHLİVAN :
  Kırkpınar’ın en büyük ödülünü alan ve başpehlivan güreşlerinde birinci olan güreşçidir. Bu ünvanı elde eden pehlivan 1 yıl için Türkiye’nin başpehlivanı olur ve altın kemer ile ödüllendirilir. Üst üste üç yıl başpehlivanlığı kazanan güreşçi, altın kemerin de sahibi olur.
 
 
     
 


AĞA :
  Kırkpınar güreşlerinin en temel öğelerinden biri ağalık müessesesidir. Önceleri pehlivanları güreşe çağıran, yarışmaları düzenleyen, gelen konukları ağırlayan, yemek ve yatacak yerlerini temin eden, örf ve adetlere uygun olarak güreşlerin yapılmasını sağlayan, ödüller veren Kırkpınar Ağasıymış. Ancak şimdi ağanın saydığımız bu faaliyetlerinden büyük bir bölümü Edirne Belediyesi’nce karşılanmaktadır.
 

 
     
 


ALTIN KEMER :
  Kırkpınar başpehlivanına verilen, Kırkpınar’ın en büyük ödülüdür. Kırkpınar’da başpehlivan olan güreşçi 1 yıl süreyle altın kemerin sahibi olur. Ancak aralıksız üç yıl üst üste başpehlivan olan güreşçi altın kemerin sürekli sahibi olur. Altın kemer Edirne Belediyesi’nce özel olarak yaptırılmaktadır.

Bu arada Kırkpınar Ağası da şehre gelişinde altın kemer takılarak karşılanmaktadır. Aralıksız Üç yıl üst üste Kırkpınar Ağası olan kişi de altın kemerin sürekli sahibi olur. Bu kemerin şimdiye kadar Alper Yazoğlu ve merhum Hüseyin Şahin sürekli sahibi olmuştur.

 

 

 

 
 
 

MURAT ŞENER

1950-51 ve 52 yıllarında ağalık yapmıştır. Edirneli olup, "Karacaköylü Murat Şener" lakabıyla anılmıştır.  
       
  NURETTİN MANYAS    
       
  YAŞAR YARDIMCI 1921 yılında doğmuştur. Edirne'nin Havsa ilçesi Musulca köyündendir. Peynir üreticisidir. 1954 yılında ağalık yapmıştır.  
       
  MEHMET ÇARDAKTAN Edirneli'dir. Otobüs işletmeciliği yapmıştır. 1955 yılı Kırkpınar Ağasıdır.  
       
  İBRAHİM BİLDİK 1956 yılı ağasıdır. Kerestecilikle uğraşmıştır.  
       
  HÜSEYİNÖZAKINCI Edirneli'dir. "Tornacı" lakabıyla anılan Özakıncı 1957 yılı Kırkpınar Ağasıdır.  
       
  AHMET MERTER Kırkpınar'ın ilk başladığı yer olan Ahıköylü'dür. 1958-59 yıllarında ağalık yapmıştır.  
       
  SELİM DOĞRAMACILAR Edirne'li olan Doğramacılar emekli banka müdürüdür. 1960 yılı Kırkpınar Ağasıdır.  
       
  HİLMİ ATAKAN 1961 yılı Kırkpınar Ağası olan Atakan Edirneli'dir.  
       
  MUHİTTİN ATAOĞLU Edirne'nin ünlü simalarındandır. 1962 yılı ağasıdır.  
       
  ALİ RIZA KELEŞOĞLU İstanbul'ludur. 1963 yılı Kırkpınar Ağasıdır.  
       
  HASAN VATAN Edirne Belediye Meclis üyeliği de yapmış olan Vatan Edirneli'dir. 1964 yılı Kırkpınar Ağasıdır.  
       
  HAKKI MERİÇ 1965 yılı Kırkpınar Ağasıdır. Edirne'nin Elçili köyündendir.  
       
  MUZAFFER BİLGE 1966 yılı Kırkpınar Ağasıdır. Dünya ve Olimpiyat Şampiyonu babası Gazanfer Bilge'nin rahatsızlığı nedeniyle onun yerine vekaleten bu görevi üstlenmiştir. 11 yaşında ağalık yapmasından dolayı geçmiş Kırkpınar Ağalarının en gencidir.  
       
  SÜLEYMAN ŞAHİN Gençliğinde yağlı güreşle uğraşan Şahin 1967-68 yılları Kırkpınar Ağasıdır. Çanakkale'nin Çan ilçesinde yaşamış olup, Çanakkale Seramik Fabrikası'nın kuruluşuna büyük katkı sağlamıştır. Yağlı güreşe olan büyük hizmetlerinden ötürü her yıl Çanakkale'nin Çan ilçesinde adına yağlı güreş turnuvası düzenlenmektedir.  
       
  GAZANFER BİLGE 1969-70 yılları Kırkpınar Ağası olan Bilge Karamürselli'dir. Güreşte Türkiye'ye dünya ve olimpiyat şampiyonlukları kazandırmıştır.  
       
  CELAL H. EYÜBOĞLU 1971 yılı Kırkpınar Ağasıdır.  
       
  DOĞAN GÖRKEY Babaeskili olan Görkey 1972 yılı Kırkpınar Ağasıdır.  
       
  HAMİT KAPLAN Serbest güreşte Türkiye'yi dünyaya tanıtan ağır siklet şampiyonumuzdur. 1973 yılı Kırkpınar Ağasıdır.  
       
  ŞEVKİ ALAN 1974 yılı Kırkpınar Ağası olan Alan Samsunlu'dur.  
       
  ZÜLKÜF KARABULUT 1950 ile 1972 yılları arasında tüm boylarda Kırkpınar'da güreşen Karabulut 1975-1976 yıllarında Kırkpınar Ağalığı yapmıştır. Adapazarı Akyazılı'dır.  
       
  FETHİ ATAN Minder ve yağlı güreşte birincilikleri bulunan Atan 1977 yılı Kırkpınar Ağasıdır.  
       
  SEMAHATTİN TEKCAN Tekirdağlı'dır. 1978 yılı Kırkpınar Ağasıdır.  
       
  SÜLEYMAN ÖZMERCAN Bandırmalı'dır. 1979 yılı Kırkpınar Ağasıdır.  
       
  CEMAL PUL Edirneli olan Pul, 1980 yılında ağalık yapmıştır.  
       
  MEHMET İRİŞ 1981 yılı Kırkpınar Ağası olan İriş Edirneli'dir.  
       
  ALİ AYAĞ Edirneli olan Ayağ 1982-1983 yılları Kırkpınar Ağasıdır. Kırkpınar ve güreş üzerine kitapları bulunmaktadır.  
       
  MUSTAFA BİLGİN İstanbul doğumludur. 1984-1985 yılları Kırkpınar Ağasıdır.  
       
  HALİL KILIÇOĞLU Halter Federasyonu Asbaşkanlığı yapmış olan Kılıçoğlu 1986 yılında Kırkpınar'da ağalık yapmıştır.  
       
  HASBİ MENTEŞOĞLU Samsunlu olan Menteşoğlu 1987 yılı Kırkpınar Ağasıdır.  
       
  İBRAHİM ÇAYLA Bursalı olup 1988 yılı Kırkpınar Ağasıdır.  
       
  KEMAL ÖZKAN Ünlü sünnetçilerdendir. 1989 yılı Kırkpınar Ağasıdır.  
       
  MURAT KÖSE 1990 yılında Kırkpınar Ağalığı yapmıştır. İşadamıdır. Kırkpınar'a "Ağa Köşkü" nü kazandırmıştır. Yağlı güreş üzerine kitabı olan Köse halen Kırkpınar Komitelerinde görev yapmaktadır.  
       
  ALPER YAZOĞLU Bayburtlu olan Yazoğlu 1991-92 ve 93 yıllarında peşpeşe yaptığı ağalık dönemlerinde Edirne'ye bir okul kazandırmıştır. Çeşitli tarihi eser onarımlarını da üstlenen Yazoğlu'nun da güreş üzerine kitabı yayınlanmıştır.  
       
  OĞUZHAN BİLGİN 1994 yılı Kırkpınar Ağasıdır. İstanbul'ludur.  
       
  HÜSEYİN ŞAHİN

Tokatlı olan Şahin 1995 ve 1998 yılları arasında 4 süresince Kırkpınar Ağalığı yapmıştır. Gençliğinde minder güreşi de yapmış olan Şahin ağalığının son yılında vefat etmiştir.

 
       
  AYHAN SEZER 1999 yılı Kırkpınar Ağası olan Sezer Babaeskili bir işadamıdır.  
       
  EMİN DOĞNASOY 2000 yılı Kırkpınar Ağasıdır.  
       
  MURAT SARUHAN 2001 yılı Kırkpınar Ağalığını alan babası Mustafa Saruhan adına yürütecektir.  
       
  M. SAİT YAVUZ 1954 Mardin Savur doğumludur.2002 yılında Kırkpınar Ağalığı yapmıştır.  
       
  NECDET ÇAKIR 2003 yılı Kırkpınar ağasıdır.  
       
  MUSTAFA ALTUNHAN Edirneli olup, 2004 yılı Kırkpınar ağasıdır.  
       
  ADEM TÜYSÜZ İzmit'li işadamı. 2005 yılı Kırkpınar Ağası.  
     

 

 
     
 

Edirne Belediyesi’nce tertiplenen Tarihi Kırkpınar Güreş ve Kültür Etkinlikleri Haftası, Edirne’nin en önemli mesire yerlerinden birisi olan Sarayiçi mevkiindeki sahada yapılmaktadır. 1985 yılına kadar salaşpur denilen sazdan yapılma tribünlerle çevrili olan Er Meydanı, 1985 yılında dönemin Başbakanı merhum Turgut Özal’ın talimatlarıyla yenilenmeye başlanmıştır. İlk etapta şeref tribünü ve şehir yönüne doğru olan tribünler yıkılarak betonerme olarak yeniden yapılmış, üzeri de uzay çatı ile kapanmıştır. 1992 yılına kadar geçen sürede tribünlerin hakem kulesinin tarafındaki bölümü eski halinde hizmet verirken, o yıl Kırkpınar’a gelen Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in talimatıyla buranın da yapımı için çalışmalar başlatılmıştır. 1992 Eylül ayında ihalenin gerçekleştirilmesiyle başlanan tribün yapımı, 1996 yılı Kırkpınar haftasında tamamen bitirilmiş ve 25 bin izleyici kapasitesiyle Sarayiçi Er Meydanı bugünkü haline getirilmiştir.

   Edirne’nin en büyük kültür, spor, sanat organizasyonu olan Tarihi Kırkpınar Güreşleri ve Kültür Etkinlikleri Haftası 1 hafta süreyle Edirne’ye olağanüstü bir canlılık kazandırmaktadır. Dünyanın ve yurdun dört bir yanından gelen milyonlarca izleyici, basın mensubu, halkoyunları ekipleri, sanatçılar, diplomatlar ve devlet adamları Kırkpınar’a renk katmaktadır.

   Genellikle Haziran ayı sonu, Temmuz ayı başlarında düzenlenen Tarihi Kırkpınar Güreşleri ve Kültür Etkinlikleri Haftası 7 gün sürmektedir. Pazartesi günü akşamüstü Belediye önünde toplanan yerli ve yabancı halkoyunları ekipleri, önceki senenin başpehlivanı ile birlikte bir grup pehlivan ve protokol, kortej halinde bando ve Kırkpınar davul-zurna ekibinin eşliğinde Atatürk Anıtı’na gider. Buradaki törenden sonra kortej yaya olarak 25 Kasım Şehir Stadı’na geçer. Burada toplanan kalabalık izleyici grubu karşısında tüm ekipler kısa gösterilerde bulunurlar. Bu arada Türk Kuşu paraşüt ekibi de paraşüt gösterisi yapar. Yaklaşık 2 saat süren bu törenlerin ardından akşam Selimiye Meydanında kukla ve karagöz gösterileri, Belediye Bandosu’nun şehir merkezinde gösterileri yapılır. Bando ve halkoyunları ekiplerinin gösterileri hafta süresince devam etmektedir.

   Güreş dışında “Kırkpınar Kupası” adıyla tertiplenen diğer spor müsabakaları Kırkpınar Haftasının ikinci, üçüncü ve dördüncü günleri yapılır. Her yıl düzenlenen Kırkpınar Güzellik Yarışması ile Trakya Ev Yemekleri Yarıması ise kalabalık bir izleyici grubunun önünde haftanın üçüncü günü öğleden sonra yapılmaktadır. Kırkpınar Haftası’nda güreşler Cuma günü öğleden sonra Sarayiçi Er Meydanı’nda başlamaktadır. Aynı gün sabah saat 10’da güreşecek başpehlivanlar, hakemler ve protokol yine davul-zurna eşliğinde Belediye önünde toplanarak şehrin girişinde o yılın Kırkpınar Ağası’nı karşılarlar.

   Edirne Belediye Başkanı burada Kırkpınar Ağası’na altın kemer takarak onu Belediyeye götürür ve bir süre ağırlar. Daha sonra ise aynı grup Belediye önünden Atatürk Anıtı’na giderek törene katılır. Buradan Kaleiçi semtinde Adalı Halil ve Kara Emin pehlivanların kabirlerinin bulunduğu pehlivanlar mezarlığına geçilir ve dua yapılır.

 




 
  Bugün 5 ziyaretçi (8 klik) kişi burdaydı! SBNET  
 
SERTAN Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol